Hititlere, Friglere dayanan tarihinde pek çok medeniyeti barındıran Eskişehir gelişen şehircilik anlayışı ve uygulamalarının yanı sıra iki üniversitesi, kültürel alt yapısı ile sanat yapıları, havacılık merkezi, planlı sanayisi, yer altı zenginlikleri ve sosyal yaşam seçenekleriyle kenti gelişmiş Avrupa kentleri seviyesine yaklaştırmıştır.
Eskişehir aynı zamanda eğitim ve bilim kentidir. 12 fakülte, 6 yüksek okul, 3 Meslek Yüksek Okulu, 1 devlet konservatuvarı ve 7 enstitü ile Anadolu Üniversitesi ve 9 fakülte, 6 yüksekokul, 5 enstitü ve 1 devlet konservatuvar ile Osmangazi Üniversitesi ile metropol kentlerin dışında iki üniversitesi olan tek Anadolu kenti ünvanını almıştır.
Demiryollarının Türkiye’deki bölgelere dağılımının yapıldığı kavşak noktası olan Eskişehir’de lokomotif üretimi dahil her türlü raylı taşımacılık araçlarını yapabilecek kapasitede büyük bir fabrika ile Şeker fabrikası, Uçak Motorları yapım fabrikası, Skorsky’nin ortak olduğu uçak ve helikopter yan sanayi fabrikası mevcuttur. Türkiye’deki diğer organize sanayi bölgeleri ile kıyaslandığında akılcı bir plana ve geniş alanlara sahip bulunan Eskişehir Organize Sanayi Bölgesinde makine üreten fabrikalar, tekstil, konfeksiyon, gıda, elektronik, seramik fabrikaları gibi çeşitli sektörlerde 200’den fazla fabrika faaliyettedir.
Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi kendi enerjisini üretmekte, bünyesinde üniversitelerle birlikte Eskişehir Bilim Parklarını çalıştırmaktadır.
Batı ülkelerinde teknoparklar; bir üniversite çevresinde gelişmekte ve üniversitelerin bilgi birikimi, cihaz ve laboratuvar imkânları ile kütüphane imkânlarının teknopark kiracısı müteşebbis firmalarca kullanılmasıyla büyümektedir.
Anadolu Teknoloji Araştırma Parkı da bu amaçla kurulmuştur. Anadolu Üniversitesi Bilimsel Araştırmalar Merkezi bitkilerden ilaç ve kozmetik ham maddesi üretmeye ilişkin araştırmalar yaparken diğer yandan pilot tesislerindeki üretimle sanayi kuruluşlarına öncülük etmektedir.
TÜBİTAK’la birlikte kurulan Seramik Araştırma Merkezi (SAM) ise kendi alanında ileri teknoloji üreten ve bunu sektörle paylaşan kendi alanında Türkiye’nin tek kuruluşudur. Seramik Araştırma Merkezi, “nano teknoloji” olarak adlandırılan ve milimetrenin milyonda biri gibi değerleri konu edinen ileri teknoloji araştırmalarının da öncüsü durumundadır. Bu gelişmeye paralel olarak da Anadolu Üniversitesi Mühendislik Fakültesindeki Seramik Mühendisliği Bölümü, “Malzeme Bilimi ve Mühendisliği” Bölümüne dönüşerek uğraşı alanını genişletmiştir.
Anadolu Üniversitesi açık öğretim, sivil havacılık, engellilerin eğitimi gibi değişik alanlarda ilkleri gerçekleştirmiş ve öncü olmuştur. Günümüzde ülkelerin gelişmişlik düzeyleri, yalnızca ekonomik gelişmişlikleri ile değil, o ülkede engellilere yönelik hizmetlerin geliştirilmesi ve genişletilmesi ile de ölçülmektedir. Bu bağlamda Eskişehir de bir çok konuda öncü konuma gelmiş, özellikle engellilerin eğitimi konusunda Türkiye’nin merkezi haline gelmiştir.
Eskişehir hem askeri hem de sivil havacılığın merkezi durumuna gelmiştir. Bu işletmeler, (hi-tech) ileri teknolojiyi kullanmakla yetinmemiş, havacılık sektörünün her alanındaki insan gücünü yetiştirmeyi de görev bilmişlerdir.
Eskişehir’in geleneksel “emek yoğun” pişmiş toprak esaslı sanayisinin yerini Organize Sanayi Bölgesinin kurulup geliştirilmesiyle orta ve büyük ölçekli işletmeler almıştır. Toprak, yalnızca tuğla ve kiremitin hammaddesi olarak kalmamış, vitrifiye, inşaat malzemesi ve çeşitli ev eşyalarının üretildiği temel sanayi maddelerinden biri durumuna gelmiştir. Eskişehir özelinde toprak, aynı zamanda seramik sanatının da temel hammaddesi olmuştur.
Eskişehir, özellikle magnezit, boraks, sepiolid madenleri ve mermer ocakları açısından zengin kaynaklara sahiptir. Eskişehir’in en önemli zenginliklerinden biri de “bor” madenidir. Nükleer sanayiinden uzay araçlarına, gübre sanayiinden ilaç sanayiine, kimya sanayiinden otomobil sanayiine kadar pek çok alanda kullanılan borun, bilimsel ve teknolojik gelişmelerle birlikte uygulama ve kullanım alanı da her geçen gün genişliyor.
Eskişehir’ de lületaşı çıkartılan yerler ise: Sarısu, Yenişehir, Türkmentokat, Gökçeoğlu, Karaçay, Söğütçük, Sepetçi, Margı, Nemli, Kümbet, Yeniköy, Kepertepe, Karahöyük ve Başören’dir.
The Merlot Hotel